Anasayfa
tarafından Domuz Gribi nedir?
Domuz Gribi, normalde domuzlarda grip infeksiyonuna yol açan İnfluenza virüsünün insanlara bulaştığında yol açtığı infeksiyonun adıdır. Şu an dünyada yayılmakta olan salgın artık Domuz Gribi olarak adlandırılmamaktadır çünkü bu salgın domuzlardan insanlara bulaşmamaktadır ve infeksiyona Domuz Gribi virüsünün yol açmadığı anlaşılmıştır. Bu virüs hem insan influenza virüsünden, hem domuz hem de kuş gribi virüslerinden genetik materyal içeren çok yeni ve değişik bir virüstür, bu nedenle de infeksiyonun adı H1N1 gribi olarak değiştirilmiştir. Yeni virüsün nasıl ortaya çıktığı henüz anlaşılamamıştır, ama yayılım insandan insana bulaş yoluyla olmaktadır.
Dünyada yasanan Domuz Gribi salgınının boyutları nelerdir?
Dünyada şu anda yayılmakta olan H1N1 Gribi bir salgındır ama henüz bir Pandemi safhasına ulaşmamıştır. Pandemi dünya üzerinde çok sayıda insanı etkileyen büyük salgınlara verilen isimdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu salgının her an bir pandemiye dönüşebileceğini düşünmektedir. Şu anda en çok etkilenen ülkeler Kuzey Amerika’da Meksika, A.B.D ve Kanadadır. Bu 3 ülkede infeksiyon insandan insana yayılmaktadır, diğer ülkelerdeki vakalar ise sadece Meksika’da bulunmuş kişilerde görülmüştür, fakat yeterli önlem alınmazsa bu ülkelerde de insandan insana bulaşma başlayabilir. DSÖ yaz aylarının yaklaşmasını salgının kontrolü açısından olumlu olacağını düşünmektedir, fakat yaz aylarında durdurulsa bile salgın önümüzdeki kış aylarında tekrar başlayabilir. Bu nedenle aşılama çok önem kazanmaktadır, aşıyla ilgili çalışmalar başlamış ve aşının 6 ay içinde yeterli miktarda üretilmesinin mümkün olacağı düşünülmektedir.
Belirtileri nelerdir?
H1N1 gribinin belirtileri aynen her sene kış aylarında görülen mevsimsel grip gibidir. En sık görülen belirtiler, ateş, halsizlik, öksürük, boğaz ağrısı, üşüme, titreme, kas ağrıları, burun tıkanıklığı ve burun akıntısıdır. Ayrıca bazı kişilerde bu şikayetlerin yanı sıra ishal ve kusma da bildirilmiştir.
Hastalıktan korunma ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Henüz Türkiye’de bir salgın başlamadığı için korunmada en önemli görevlerden birisi Sağlık Bakanlığına düşmektedir. Türkiye’ye de salgının başlayıp başlamadığının sürekli takibi yapılması gereklidir. İlk vaka bulunduğu andan itibaren halk bilgilendirilmelidir. Bu hastalıktan korunmak için alınacak önlemler şunlardır:
Domuz Gribi, normalde domuzlarda grip infeksiyonuna yol açan İnfluenza virüsünün insanlara bulaştığında yol açtığı infeksiyonun adıdır. Şu an dünyada yayılmakta olan salgın artık Domuz Gribi olarak adlandırılmamaktadır çünkü bu salgın domuzlardan insanlara bulaşmamaktadır ve infeksiyona Domuz Gribi virüsünün yol açmadığı anlaşılmıştır. Bu virüs hem insan influenza virüsünden, hem domuz hem de kuş gribi virüslerinden genetik materyal içeren çok yeni ve değişik bir virüstür, bu nedenle de infeksiyonun adı H1N1 gribi olarak değiştirilmiştir. Yeni virüsün nasıl ortaya çıktığı henüz anlaşılamamıştır, ama yayılım insandan insana bulaş yoluyla olmaktadır.
Dünyada yasanan Domuz Gribi salgınının boyutları nelerdir?
Dünyada şu anda yayılmakta olan H1N1 Gribi bir salgındır ama henüz bir Pandemi safhasına ulaşmamıştır. Pandemi dünya üzerinde çok sayıda insanı etkileyen büyük salgınlara verilen isimdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu salgının her an bir pandemiye dönüşebileceğini düşünmektedir. Şu anda en çok etkilenen ülkeler Kuzey Amerika’da Meksika, A.B.D ve Kanadadır. Bu 3 ülkede infeksiyon insandan insana yayılmaktadır, diğer ülkelerdeki vakalar ise sadece Meksika’da bulunmuş kişilerde görülmüştür, fakat yeterli önlem alınmazsa bu ülkelerde de insandan insana bulaşma başlayabilir. DSÖ yaz aylarının yaklaşmasını salgının kontrolü açısından olumlu olacağını düşünmektedir, fakat yaz aylarında durdurulsa bile salgın önümüzdeki kış aylarında tekrar başlayabilir. Bu nedenle aşılama çok önem kazanmaktadır, aşıyla ilgili çalışmalar başlamış ve aşının 6 ay içinde yeterli miktarda üretilmesinin mümkün olacağı düşünülmektedir.
Belirtileri nelerdir?
H1N1 gribinin belirtileri aynen her sene kış aylarında görülen mevsimsel grip gibidir. En sık görülen belirtiler, ateş, halsizlik, öksürük, boğaz ağrısı, üşüme, titreme, kas ağrıları, burun tıkanıklığı ve burun akıntısıdır. Ayrıca bazı kişilerde bu şikayetlerin yanı sıra ishal ve kusma da bildirilmiştir.
Hastalıktan korunma ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Henüz Türkiye’de bir salgın başlamadığı için korunmada en önemli görevlerden birisi Sağlık Bakanlığına düşmektedir. Türkiye’ye de salgının başlayıp başlamadığının sürekli takibi yapılması gereklidir. İlk vaka bulunduğu andan itibaren halk bilgilendirilmelidir. Bu hastalıktan korunmak için alınacak önlemler şunlardır:
- Ellerinizi sık sık yıkayın
- Ellerinizle yüzünüze, gözlere, burun ve ağzınıza dokunmayın
- Grip benzeri şikayetleri olan hasta kişilerden uzak durun
- Kalabalık yerlerden bulunmamaya çalışın
- Öksürür veya hapşırırken, kağıt mendille ağız ve burnunuzu kapatın, yoksa dirseğinizin içini kullanın
- Eğer grip benzeri semptomlarınız varsa, işe gitmeyin kalabalık yerlerde bulunmayın
Tedavide kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur, ilaçlara semptomlar başladıktan sonra 48 içinde başlanması tedaviye yanıtı arttırmaktadır.
Şu anda henüz ülkemizde bir salgın başlamadığına göre, vatandaslara onerileriniz nelerdir?
Sağlık Bakanlığının http://www.saglik.gov.tr adresinde yer alan, internet sayfasınını sık sık kontrol ederek, salgının durumu ve yapmaları gerekenler konusunda kendilerini bilgilendirmelerini ve yukarıda sayılan korunma önlemlerini şimdiden günlük hayatlarında uygulamaya başlamalarını önerilebilir.
Zaman zaman gündeme gelen benzeri salgınlar karşısında neler yapılabilir?
Salgınlar çok eskiden beri insanların hayatında var olmuştur ve böyle de devam edecektir.Yazılı olarak kaydedilmiş ilk salgın M.Ö. 480 yılında, Atina’da başlamış ve nüfusun yarısına yakınının ölümüne yol açmıştır. Bugün o salgının çiçek infeksiyonu olduğu düşünülmektedir. Fakat 20.yy’ın sonlarına doğru salgınlar farklılaşmıştır, en önemli özellikleri çok hızlı yayılmaları olmuştur. Artık salgınlar başlar başlamaz çok kısa bir süre içinde birden fazla ülkeye yayılmaktadır. Bu hızlı yayılımın en önemli nedeni, uçaklarla yapılan uluslararası seyahatlerdir. Bu nedenlerle salgınların her an olabileceğini aklımızda tutmalı, olası salgınlara karşı ülkelerin hazırlıkları tamam olmalı ve salgınlarla yönelik uluslararsı işbirliğinin çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
21/05/2009
